Çarşamba, Mayıs 13, 2009

sıkıcı

sıkıcı harbi haddinden fazla sıkıcı ve öldürücü bir atmosfer. benden beklenenleri verememek... ya da bekleyenin beklentilerinin benimle çakıştığı nokta. zorunlu olarak beklenenlerse kamçı. diğerleri bir yana. bu kamçı ezmemesi gerektiği halde eziyor beni. rahatlamaya ihtiyacım var sigara... bu da bedenimin bir beklentisi benden. herkez bir parçamı istiyor. daha bütününe talip yok. parçalanmaksa acı... bunu benim yapmam acı olan. yapmadığımda bir bok olacağı yok belli. belki de bütün çok ağır. bende parça parça beslendiğime göre. yada sürünün kuralları böyle herkese bir parça. öldürdüğüm insanlarla öldüğümü anımsıyorum...yaşamsa sürekli göz kırpan bir orospu gibi. asla sahip olamadığım. su an o bile göz kırpmıyor. beklenenleri verememe meselesi biraz galiba.

vermezsen alamazsın. ve tekrar başa sarıyoruz - sıkıcı. haddinden çok fazla. paronayak bir sıkıcılık hakim sanki. sıkıldıkça sıkılacak şeylerin bittiği sanılırken çoğalması. ters orantı hakim bir çok şeye. yoksa niye saçmalıyorum ki şimdi. sanırım yazmak rahatlatıyordu insanı. oysa sigarada öyle. alkoleyse para yok. diğerleri zaten yok. hasta insanları bu yüzden seviyorum belki. vücuda verilen ölü mikrobun bizim iyileşme sebebimiz olduğu gibi. yakın bir ilişki mevcut aralarında. bu kesinlikle onları daha küçük görme durumu değil. aksine ilacım muhtaç olduğum bir şey. muhtaç olduklarımda asla en azından benden küçük şeyler olamaz. adam gibi hasta bile olamıyorum. adam gibi saçma bir laf. kabul ediyorum bunu ama yerine başka bir şey koyamıyorum. hep eksik bir nokta mevcut. eksikliklerse bütünü tamamlayan parçalar. eksik parçaların oluşturduğu bütünler paradoksu.

belki de sorduğum sorunun cevabı budur. -hayatımın çelişkisi durumu- bu bana mantıklı geldi. karmaşık hiç değil. net ve parlak. kaşınıyorum ama temizim. gene sinirlendim galiba ama neye. su iç. yok yok bence uyu. bu daha mantıklı. ama bu sinirlemi. evet bu sinirle. nasıl olsa yorgun bünye daha fazla hor davranılmayı kaldıramaz ve o diğer dünyaya gider. öldürdüğüm insanlarsa hala o dünyada. bu aralar daha bir sıklıkla görür oldum onları. belki de beklentileri boş verip kabullendiğim içindir. ama orada hiçte ölü gibi değiller. iyi ki öldürmüşüm onları. böylesi daha iyi. garip kontrol ettiğimi düşünüyorum bazen o dünyayı. yoksa o mu beni kontrol ediyor bilmiyorum. öldürmediklerimi de çıkarıyor bazen karsıma. ama onlar hala yaşıyorlar. hala parçalıyorlar beni. öldürmem gereken daha çok kişi var anlaşılan.