Perşembe, Eylül 29, 2011

Lou Andreas Salome

Salome’nin en tanınmış ve en özgün yapımı “Erotik”tir. Erkek ve kadın arasındaki aşk üzerine yazılan dört makaleden oluşur. Aşk bir erkeğe yada kadına yönelik değildir.Ona göre erotik sevgi içinde biz, sandığımız gibi başkasıyla dolu değilizdir. Kendimizle, kendi durumumuzla doluyuzdur. Biz başkasına değil kendimize sarılıyoruzdur. Aşk kendi ölümüne çabalar. Aşk bu amaçtan vazgeçerse, gerçekleşmemiş bir çaba olarak yaşar. Salome için sadakat, özgürlüğü engelleyerek aşkın kendisini yok etmesinde önemli rol oynar. “Kadınların düşünceleri kalplerinden doğar” gibi kimi ifadeleri onun hemcinsleriyle arasına mesafe koyduğunu gösterir.

Evlilik, sevginin katilidir; evli eşler “birbirleri için önemsizdirler”. Sevgi, arkadaşlığın bayağı alt sıralarındadır; arkadaşlık, sevgiye ve daha da kötüsü cinselliğe dönüşerek yok olma riskinden korunmalıdır, çünkü “bedensel tutkudan ruhsal sempatiye giden yol yoktur, ama ikinciden birinciye gidilebilir” Her iki yolda da Salome’den bir tek şiir düşer insan aklına:

Kıyamete kadar olmak, düşünmek, yaşamak

Tut beni sımsıkı kollarında

Verecek başka mutluluğun yoksa,

Acılarını ver bana…

Çarşamba, Mayıs 11, 2011

cinayet....

Nasıl normal bir insan gibi hayatıma devam edebilirim ki artık. O zaman tam anlamıyla idrak edememiş olamam rağmen şu an ki belirginlik beni bir o kadar rahatsız ederken diğer yandan tarifi zor bir hazza teşvik ediyor…

Hayatın elimde olması… sadece evcil olarak tabir edilen bir fiziksel kütlede olsa ona katılan anlam… her hangi bir şeyi tanımlayarak ona sıfat anlamında bir isim takarız minik kuş, sarı kız vb… isimlerin sadece hatun olarak adlandırdığımız kesime hitap ediyor olması tamamıyla benim bulunduğum cinsiyet kategorisiyle uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. Bilakis annemle alakalı bir sendorom cümlesini kuracağım lakin bunun oidupus kompleksiyle de uzaktan yakından bir alakası bulunmamaktadır. Üç adet tosun misali erkek evlat sahibi olmuş bir annenin hem cinsi olan herhangi bir canlıyı büyütme isteği üzerine kurulmuş sanrılar denebilir bu sıfatlara ilişkin. Sanrı dememdeki ince nokta ise beslenen evcilin cinsiyetine bakılmadan takılırdı bu isimler. Kaç tane çocuğun sarı kız isminde horozu olmuştur ki ? (doğası gereği ismini yadırgama durumu bkz. Vatoz ve çocuk)

Nasıl normal biri olabilirim ki bu saten sonra. Hayatta en çok değer verdiğini… tamam bu kadarı abartı lakin hayatta değer veriyor olmak bir tercih yapmak durumunda kalınmadığı sürece miktarı ile ölçülmesi saçma bir durum değimlidir. Tercih şekli ise yaşam la teste tabi olmadığı sürece. Değer veriyor olmak miktarıyla ölçülemez bir durumdur. Ölçen ya da ölçtürten abesle iştigal etmiş olur…

Yaşam hikayesini burada sayfalara sığdırabileceğimi zannetmiyorum. Üzüm yiyebiliyor olması dahi onu özel kılmaya yeterdi. Lakin ağzının içine her giren şeyi yiyemeyeceğini anlaması onun yaşamı adına çokta uzun bir süre almadı…

Perşembe, Mayıs 05, 2011

ki ben...

güzelliğini tasdik etmek şöyle biryana dursun...ona mazhar olabilmek adına...

Çarşamba, Nisan 13, 2011

Salı, Nisan 12, 2011

Jackmece Kafa'ya hitafen...

Absenti yarılamış bünye ben diyim teyyare sen de van gog olmuş. Eee elbet durmuyordur şişede durduğu gibi meret lakin sordum nasıl iyi kafa yapıyormu diye. Abi sen nediyon siki kesicem ben dedi. O an anladım teyyare değil bu. Yok hani teyyare hallerinide biliriz öyle ete sike bulaşmaz kendisi. Durum ciddi. Ortamı sulandırayım dedim kaldır kes çift porsiyon hesabı. Genede sakat hacı kan kaybı yani şakası olmaz bu işin galeyana gelme sen de kulakla idare et. Yok adam almış absenti dinlermi gaipten sesleri hiç. Felsefe sağlam diyo ki “abiii siki kesmeeeeekdeki maksat van gogghhh uuu egale etme tribi” bende dedim ki “ama bak sen gel beni dinle olm van gog akılı adam bak kulakla bitirmiş işi sike bulaşmamış neden adamın basına ne gelirse yaraktan hacı kulaktan bişi olmaz”

Perşembe, Nisan 07, 2011

OTHELLO

Tanrı sınamak istediğinde beni,
Dert verip dermanımı keseydi,
Bin bir türlü sıkıntı, utanç yağdırsaydı
Göklerden şu çıplak kafama,
Boğazıma kadar beni gömseydi yoksulluğa,
Tutsak edip kırsaydı bütün umutlarımı,
Bir damla huzur bulabilirdim yine de
Ruhumun bir köşesinde.
Ama hayır, küçümseyen dünyanın
Durmadan beni gösteren parmağı
Değişmeyen bir alay konusu ediyor beni.
Buna da katlanabilirdim; dayanabilirdim buna da.
Ne yazık, içime aşkımı sakladığım,
Bana isterse hayat, isterse ölüm getiren o kaynaktan,
Sevgisini isterse besleyen, isterse kurutan o pınardan.
Çıkarılıp atılmak!
Ya da orada kalıp orayı kurbağaların
Çiftleşip ürediği pis bir su birikintisi saymak!
Rengin uçtu bak;
Sakin ol, genç, gül dudaklı, masum yüzlü melek!
Şimdi cehennem kadar korkunç görünüyorsun sen!
Seni koklayanı kendinden geçirip acı veren
Zararlı ot, hiç doğmamış olsaydın keşke.
''Ne günah işledim,'' diye soruyor bir de!
Bu güzel kağıt, bu eşsiz kitap
Üstüne '' Orospu '' yazılsın diye mi yaratıldı?
Ne günah işlemiş! İşlemiş! Orta malı seni!
Senin yaptıklarını söyleseydim eğer,
Cayır cayır yanardı yanaklarım ocak gibi,
Utanç denen şeyi yakıp kül ederdi.
Ne günah işlemiş!
Kokusunu duymasın diye gök burnunu tıkıyor,
Ay, gözlerini kapatıyor utançtan.
Önüne çıkanı öpen çapkın bile
Toprağın derinliklerine sığınmış işitmesin diye.
Günahı neymiş?!! Utanmaz orospu!...

Çarşamba, Nisan 06, 2011

REM

korkmaktan korkar kırılganlığımla başladım tekrar yeni bir güne. yeni masallar yada yaşanmış hikayeler anlatmak lazım bir sürü insana. benimkisi zor iş. insanlara rüya yapıyorum. her insan için farklı şeyler. bazen ayrı kişilere aynı rüyaları dayadığımda olmuyor değil hani. dedim ya zor iş. herkes belli bir saatte uyumaz ki. kimi gündüz kimi gece. kimi zaten hiç uyanmaz. sadece uyandığını zanneder. bu işi ben yapmasam kimsenin yapacağı yok. bana uyku haram. gerçi eylenceli olmadığını söylersem yalan olur. ama dediğim gibi yorucu işte. sevmeden kimse yapamaz bu işi. peki ben uyursam ne mi olur? Herkez aynı rüyayı görürü. bunun nasıl bir kaos yaratacağını bir düşünsenize. Uyumadan nasıl mı yaşıyorum...

Cuma, Mart 04, 2011

farklı olan nedir ki

saçmabirkaçmuhabbetibirkenarakoydugumuzdayapısalbozulma diyiptemutluolurmuyuzkibusatırbittiğindeyadakaçarmıyızkendikaranlıkhücremizeyadasadeliktenbahsederkennekadarsadeyizbirbirimizeyada...

Çarşamba, Şubat 16, 2011

sormustu lisede bir hocam en sevdiğin küfür ne diye

bilinç mi? altı mi? üstü mü? her neysen işte aq... birde rastlantı, tesadüf ve mutlak var cözümün kıyısında dolanan. böyle diyince birde cözüm cıkıyor ama neyse...